Haber

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer: Hayvancılığa Yatırım Yaparak Sorunları Aşarız

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizin her bölgesinde hayvancılık yapma imkanı ve kapasitesi varken asıl sorun iş bulmak değil, hayvancılığın arttırılmasına yönelik politika ve desteklerin geliştirilememesidir. o bölgelerde yatırım yapılabilir. Bölgede özel sektör yatırımları bulunsa da halkın da sürece dahil edilmesi ve kapsamlı çalışmalar yapılması gerekiyor. “Bu aynı zamanda kırsalın da kalkınmasını sağlayacaktır. Kurum bünyesinde faaliyet gösteren ve hammadde eksikliği nedeniyle ciro maliyeti yaratan işletmelerde, hammadde teminine yönelik stratejinin doğru planlama ile aşılması mümkündür. İthalatta analiz arayan hükümet, ülke genelinde hayvancılığa doğru yatırımlar yaparak konunun özünü anlayabilir ve sorunların üstesinden gelebilir.” dedi.

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, tarımda kamu tesis ve işletmelerinin özelleştirilmesi ve kamu işletmelerindeki kârsız uygulamalar nedeniyle kayıpların oluşmaya başladığına dikkat çekti. Hayvanların varlığını artırıcı politika ve desteklerin sağlanamayacağını belirten Gürer, açıklamasında şunları söyledi:

“ET VE BALIK KONSEYİ’NDE BAŞLAYAN ÖZELLEŞTİRMELER NEDENİYLE 37 İŞLETMEDEN 18’İ SATILDI. 5’İ ÜCRETSİZ KAMU KURUMLARINA DEVREDİLDİ, 3’Ü KAPATILDI”

“Tarım alanında kamuya ait tesis ve işletmeler ile çok sayıda fabrika satılmasına rağmen bu işletmeler yeterli verimlilikle işletilmiyor. Özelleştirme kapsamına alınan ve içi boşaltılan Et ve Balık Kurumu’nun özelleştirme süreci sonlandırıldı ve 2013 yılından itibaren Et ve Süt Kurumu olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Süt Endüstrisi Kurumu ve Yem Sanayi özelleştirme kapsamına alınmıştır. Süt, yem ve gübre fabrikaları özelleştirilmiştir. Et ve Balık Kurumuna bağlı 37 işletmeden 18’i satılmıştır. 1995 yılında başlayan özelleştirmeler. 2013 yılında 5 işletme kamu kurumlarına bedelsiz devredilirken, 2013 yılında 3 işletme kapatıldı. Et ve Süt Kurumu’nun adı Et ve Süt Kurumu olarak değiştirildi. Özelleştirmeden geriye kalanlarla özelleştirme durduruldu. , kurum yeniden kamuya açıldı.Geriye kalanla ayakta durmaya çalışan kurum, iktidarın baskısından kurtulamadı. Hükümetin rehberliğinde gerçekleştirilen uygulamalarda piyasayı düzenleme yetkisi kurumun inisiyatifine bırakılmamıştır. Ve et ve sütün sorunlu süreci başladı. Kuruma yapılan yatırım ve uygulamaların sağladığı faydalar istenilen ölçüde gelişmedi.

“KURUMA BAĞLI TESİSLERDE HASAR OLUŞMAYA BAŞLADI”

Et ve Süt Kurumu, yaşanan sorunlar nedeniyle piyasayla rekabet edemez hale gelirken, kuruma bağlı tesislerde kayıplar yaşanmaya başladı. Sayıştay Kontrol Raporlarında, Trabzon Et Kombinası’nda üretim faaliyetinin olmaması, Yozgat Süt İşleme Müdürlüğü’nde ise üretimin çok az olması nedeniyle toplam 16 milyon 584 bin 669 TL çalışmayan kısım gideri oluştuğu görüldü. Kurum, et kombinelerinde canlı hayvan kesimi, karkas parçalama ve et ürünleri üretimi gerçekleştirmektedir. İnşaatı tamamlanarak işletmeye alınan Trabzon Et Kombinası’nda 2022 yılında herhangi bir kesim veya üretim işlemi yapılmazken, kombinin 2022 yılı zararı 12 milyon 900 bin 928 TL oldu. Yozgat Süt Proses Müdürlüğü 2021 yılı sonunda faaliyete geçti. 2022 satışlarından 1 milyon 287 bin 160 TL zarar ederken dönem zararı 16 milyon 259 bin 170 TL oldu.

“HAYVANCILIĞIN GELİŞTİRİLMEMESİ VE İHTİYAÇLARA UYGUN GELİŞMELERİN SAĞLANMAMASI, AKP’NİN TARIM ZİHNİYETİNİN YETERSİZLİĞİNİN GÖSTERGESİDİR”

Sayıştay raporunda yer alan açıklamalarda, ‘Atıl durumdaki Trabzon Et Kombinası ile kapasitesinin altında üretim yapan Yozgat Süt İşletme Müdürlüğü’nün 2022 yılı toplam dönem zararı 29 milyon 160 bin 98 TL olarak sonuçlandı. Bu zararın 16 milyon 584 bin 669 TL’si işlenmemiş parça giderlerinden oluştu. Fizibilite raporlarının hazırlanması sürecinde planların dikkate alınmaması gibi, tahminlerin temel ve teknik analize dayanmaması da olası hammadde tedarik sorunuyla karşılaşılmasına ve kârsız yatırım kararlarının alınmasına neden oldu. . Sonuç olarak üretim girdisi (hayvancılık, taze süt) yetersizliğinden dolayı mevcut kapasite kullanılamamakta ve kullanılmayan kısma katlanmak zorunda kalınmaktadır. Brezilya, Uruguay ve Çek Cumhuriyeti’nden canlı hayvan ve et ithalatı yapan kurumun, kontrolü altındaki işletmelere göre bölge planlaması yapamaması ise düşündürücü. Bölgede hayvancılığın gelişmemiş olması ve ihtiyaçlar doğrultusunda gelişmeler AKP zihniyetinin tarımdaki yetersizliğinin göstergesidir.

“ÇÖZÜMÜ İTHALATTA ARAYAN DEVLET, HAYVANCILIKTA DOĞRU YATIRIMLAR YAPILARAK SORUNLARIN AŞILMASINI SAĞLAYABİLİR”

Sayıştay raporunda, ‘Kurumun yeni yatırım kararları verirken hazırladığı fizibilite raporlarının üst politika belgelerinin yanı sıra bu politikalarda belirtilen genel öncelikler, sektörel ve bölgesel öncelikler ve alt dal öncelikleriyle de uyumlu olması gerekiyor. belgeler. “Ayrıca yeni yatırım proje tekliflerinde, kılavuzdaki format çerçevesinde projelerin teknik, mali, ekonomik ve sosyal yapılabilirliği, önceliği ve fayda-maliyet veya maliyet üzerinden istihdama katkısının ortaya konulması önem arz etmektedir. etkililik analizi.” Ülkemizin her bölgesinde hayvancılık yapma imkanı ve kapasitesi varken asıl sorun iş bulmak değil, o bölgelerde yatırıma uygun hayvan bulunabilirliğini artıracak politika ve takviyelerin geliştirilememesidir. Bölgede özel sektör yatırımları bulunmasına rağmen kamunun sürece dahil edilmesi ve kapsamlı çalışmalar yapılması kırsal alanın kalkınmasını da sağlayacaktır. Kurum bünyesinde faaliyet gösteren ve hammadde eksikliği nedeniyle duruş maliyetlerine neden olan işletmelerde, gerçek planlama ile hammadde tedariki stratejisinin aşılması mümkündür. “Çözümünü ithalatta arayan hükümet, ülke genelinde hayvancılığa gerçek yatırımlar yaparak konunun özünü anlayabilir ve sorunların üstesinden gelebilir.”

Kaynak: ANKA / Günümüz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu